AksiyonCasuslukKomedi

D.I.S.C.O.

D.I.S.C.O. – Künye

  • Vizyon Tarihi: 1 Ocak 2026
  • Film Kategorisi: Casusluk, Komedi, Aksiyon
  • Yönetmen: Ömer Faruk Sorak
  • Senarist: Kerem Özdoğan, Giray Altınok
  • Yapımcı: MGX Film (Muzaffer Yıldırım)
  • Oyuncular: Giray Altınok, Kerem Özdoğan, Özge Özacar, Yıldız Çağrı Atiksoy, Şükrü Özyıldız, İrem Sak
  • Ülkesi: Türkiye
  • Süresi: 1 Saat 41 Dakika
  • Benzer Filmler: Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü, Ajan (Spy), Prens (Dizi)
  • Platformlar: Sinema (Vizyon Sonrası Dijital Platformlar)

D.I.S.C.O.: 2026’ya Kahkaha Dolu Bir Giriş ve “Bandırma Fön Birincisi” Efsanesi

Türk komedi sinemasının son yıllardaki yükselen yıldızları Giray Altınok ve Kerem Özdoğan, dijital platformlardaki (özellikle “Prens” dizisi ve “Var Bunlar”) büyük başarılarının ardından şimdi de beyaz perdeyi fethetmeye hazırlanıyor. 1 Ocak 2026’da vizyona girecek olan D.I.S.C.O., klasik casusluk filmlerini tiye alan yapısı, absürt mizah anlayışı ve güçlü prodüksiyonu ile yılın en iddialı başlangıçlarından biri olmaya aday. Yönetmen koltuğunda, G.O.R.A. ve Aşk Tesadüfleri Sever gibi kült filmlerden tanıdığımız usta isim Ömer Faruk Sorak’ın oturması ise beklentiyi zirveye taşıyor.

D.I.S.C.O. Filminin Konusu: Masa Başı Ajanı Sahaya İnerse

Film, D.I.S.C.O. adı verilen gizli bir istihbarat teşkilatında çalışan ancak kariyeri boyunca sadece masa başında görev yapmış olan “tecrübesiz” ajan Ertan’ın (Kerem Özdoğan) hikayesini konu alıyor. Ertan, bir operasyondaki başarısızlığı veya teşkilat içindeki bir kriz nedeniyle eşi Seda (Yıldız Çağrı Atiksoy) ile birlikte zorunlu bir tatile çıkar. Ancak ajanlık dünyasında tatil, sadece yeni bir görevin başlangıcıdır.

Hikayenin kırılma noktası, Ertan’ın tatil yaptığı otelde, teşkilatın uzun süredir peşinde olduğu uluslararası bir suç örgütünün de konakladığının anlaşılmasıyla başlar. Ertan, kendini bir anda hayati bir operasyonun göbeğinde bulur. Ancak bu tehlikeli süreçte Ertan’ın en büyük imtihanı teröristler veya suikastçılar değildir; tatilde tanıştığı ve yakasından düşmeyen meraklı Kuaför Zafer’dir (Giray Altınok).

Kendisini gururla “Bandırma Fön Birincisi” olarak tanıtan Zafer, Ertan’ın gizli kimliğini şans eseri öğrenir. Normal şartlarda bir sivilin korkup kaçması gerekirken, Zafer bu durumu fırsata çevirir ve Ertan’a şantaj yapar: “Ya beni de operasyona dahil edersin ya da herkese ajan olduğunu söylerim!” Çaresiz kalan Ertan, yanına bu geveze, saf ama bir o kadar da özgüvenli kuaförü alarak dünyayı kurtarmaya çalışır.

Karakterler ve Oyuncu Performansları

Filmin başarısının temelinde, zıt karakterlerin çatışmasından doğan mizah yatıyor. Giray Altınok ve Kerem Özdoğan ikilisi, yıllardır süregelen partnerliklerini bu filmde de “Buddy Cop” (Polis İkilisi) türünün parodisiyle taçlandırıyor.

Giray Altınok (Kuaför Zafer): “Prens” karakteriyle fenomenleşen Altınok, bu kez halkın içinden, aşırı samimi ve biraz da boşboğaz bir karakter olan Zafer’e hayat veriyor. “Bandırma Fön Birincisi” unvanını her fırsatta dile getirmesi, fön makinesiyle dünyayı kurtarabileceğine olan inancı ve ajanlık jargonuna getirdiği kuaför yorumları filmin en büyük komedi unsuru. Zafer’in eşi Aynur rolündeki Özge Özacar ile olan diyalogları da aile komedisi tadında.

Kerem Özdoğan (Ajan Ertan): Genellikle daha rasyonel ama olayların akışına kapılan karakterleri başarıyla canlandıran Özdoğan, burada panik halindeki, prosedürlere bağlı kalmaya çalışan ama Zafer yüzünden sürekli kural ihlali yapan ajan rolünde. Ertan’ın ciddiyeti ile Zafer’in laubaliliği arasındaki kontrast, filmin dinamiğini oluşturuyor.

Yan Karakterler: Film sadece iki başrol oyuncusuna odaklanmıyor. Özge Özacar (Aynur) ve Yıldız Çağrı Atiksoy (Seda), olayların içine sürüklenen eşler olarak hikayeye renk katıyor. Ayrıca fragmanlarda görülen Şükrü Özyıldız ve İrem Sak gibi isimler, filmin kadrosunun ne kadar zengin olduğunu kanıtlıyor.

Yönetmen Ömer Faruk Sorak Etkisi

Bir komedi filminin senaryosu kadar, o senaryonun nasıl görselleştirildiği de önemlidir. Türk sinemasının teknik anlamda en donanımlı yönetmenlerinden biri olan Ömer Faruk Sorak, D.I.S.C.O.’da sadece güldürmeyi değil, aynı zamanda görsel bir şölen sunmayı hedefliyor. Casusluk filmlerinin olmazsa olmazı olan şık oteller, kovalamaca sahneleri ve patlamalar, Hollywood standartlarında bir rejiyle sunuluyor. Sorak’ın tecrübesi, Giray Altınok’un yeni nesil mizahıyla birleştiğinde ortaya hem gişe garantili hem de kalıcı bir eser çıkma potansiyeli doğuyor.

Neden D.I.S.C.O. İzlenmeli?

2026 yılının ilk günü vizyona girecek olan film, yeni yıla neşeli bir başlangıç yapmak isteyenler için ideal bir tercih. “Ölümlü Dünya” veya “Cinayet Süsü” gibi filmlerde gördüğümüz, ciddi durumların içindeki absürtlüğü seven izleyici kitlesi, D.I.S.C.O.’da aradığını fazlasıyla bulacak. Özellikle “ajanlık” mesleğinin Türkiye şartlarında ve bir “kuaför” bakış açısıyla yorumlanması, daha önce işlenmemiş özgün bir mizah kapısı aralıyor.

Web’de Öne Çıkanlar ve Beklentiler

Google ve sosyal medya analizlerine göre, filmle ilgili en çok merak edilen detaylar Giray Altınok’un performansı üzerine yoğunlaşıyor. “Prens” dizisindeki başarısının bir tesadüf olmadığını kanıtlayan oyuncunun, “Zafer” tiplemesiyle yeni bir fenomen yaratması bekleniyor. Ayrıca filmin müzikleri ve “Disco” konseptinin filme nasıl yedirildiği de merak konusu.

D.I.S.C.O., sadece bir komedi filmi değil, aynı zamanda dostluk, güven ve “herkesin içinde bir kahraman yatar” (veya bir kuaför) temasını işleyen eğlenceli bir macera. 1 Ocak’ta sinema salonlarını dolduracak olan izleyicileri, bol kahkahalı 1 saat 41 dakika bekliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu